İMAMOĞLU KAZANDI, AKP KAYBETTİ



31 Mart Yerel Seçimler ile ilgili herkesin bir değerlendirmesi vardır. Kimisi ortaya çıkan tabloya objektif yaklaşır, kimisi de az biraz kendini tatmin etmek için sonucu duyguları doğrultusunda değerlendirmektedir.

Herkes gibi benim de duygularım, düşüncelerim, tepkilerim, öfkelerim, hayallerim ve umutlarım var. Ülkede yaşananlar veya yaşatılanlardan en çok etkilenenlerden biriyim. Dolayısıyla kimi durumlarda objektifliği elden kaçırabilme riskiyle karşı karşıya kalabiliyorum. Ancak bütün bunlara rağmen 31 Mart Yerel Seçimlerinin ortaya çıkardığı tabloyu olabildiğince objektif bir şekilde değerlendirmeye çalışacağım.

Öncelikle bütün parti liderlerinin dile getirdiği gibi “inşallah ülke kazanmıştır” demek istiyorum. Umarım yetki sahipleri bu düstur doğrultusunda kamu hizmetlerini sürdürürler.

Özellikle Ankara ve İstanbul’da izlediği stratejiyle AKP’nin 31 Mart Yerel Seçimlerinde bir sonraki genel seçimlerin provasını yaptığı kanaatindeyim. İstanbul ve Ankara stratejisi AKP’ye kaybettirdiği için bence önümüzdeki genel seçimlerinde Şırnak, Bitlis ve Ağrı örneğinde olduğu gibi Doğu ve Güneydoğu’da yürüttüğü stratejiyi uygulayacağını iddia ediyorum. Bu iddiamın ne kadar gerçekçi olduğunu bekleyip, göreceğiz.

Seçim kampanyalarında insanlara dokunan, kutuplaştırıcı değil, kucaklayıcı davranan İmamoğlu ve Maçoğlu’nun kazanması her görüşten insanları en azından tebessüm ettirmiştir. İmamoğlu AKP ve Erdoğan’ın, Maçoğlu ise, HDP’nin kutuplaştırıcı siyasetine rağmen kazandı. Bu iki ismin ipi göğüslemesi, ülkenin geleceği açısından önem arz ettiği kanaatini taşıyorum. Umulur ki tarzları, önümüzdeki seçimlerde başka adaylara yol gösterici olur.

31 Mart Yerel Seçim sonuçlarının bir diğer çıkarsaması, milliyetçilik söyleminin AKP’ye değil, milliyetçi referanslı ve argümanlı partiye yaradığıdır. AKP’nin metropoller başta olmak üzere elindeki birçok belediyeyi kaybetmesine rağmen MHP’nin belediye sayısını artırması buna kanıttır.  

Türkiye’de artık İmamoğlu diye bir gerçek var. İmamoğlu’nun İstanbul’u uzun yıllar yöneten sağ partilerin elinden alması, ülkenin seçmen skalasını da değiştirmeye adaydır. Lakin koca metropol ülkenin özetidir. En önemlisi de “İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanmış, İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybetmiştir” röteriğini yeniden siyasetçilere hatırlattı.

Seçimin diğer önemlisi sonucu, Kürtlerin kayyımları geldikleri gibi yeniden Ankara’ya yollamalarıdır. Evet, başta hendek siyasetindeki yanlışlık olmak üzere farklı nedenlerle HDP’nin doğu illerindeki oyu belki azaldı. Ancak batıdaki stratejik tavırla da İstanbul, Ankara, Antalya, Mersin ve Adana’da CHP’nin kazanmasını sağlayan en büyük etkendir. CHP’nin bir önceki genel seçimlerinde HDP’nin barajı yıkmasındaki etkisi ne kadarsa, bugün metropollerde CHP’nin kazanmasında HDP’nin rolü de o kadardır. Eğer Balıkkesir’de HDP aday göstermeseydi orayı da İYİ Parti kazanırdı. Ve eğer CHP Ağrı’da aday göstermeseydi, HDP de orayı kazanırdı.

HDP açısından da bir değerlendirme yapacaksak, evet Kürtler kayyımları geldikleri gibi Ankara’ya yollayarak irade gaspına “dur” demiştir. Bu, Kürtlerin net bir tepkisidir. Evet, HDP eşit şartlarda yarışmadı. Evet HDP üzerinde baskı, gözaltı ve şantaj vardı. Evet birçok etkin ismi ve adayları tutukluydu. Bütün bu olumsuzluklara rağmen HDP seçim sonuçlarını “kazandık” şeklinde okumamalıdır. Eğer sonuçları “kaybetti-kazandı” perspektifinde değerlendirirsek HDP kazanmamıştır. Ve eğer HDP, sonuçları “kazandık” şeklinde okursa gelecek seçimlere doğru stratejiyle hazırlanamaz. Çünkü Ağrı, Bitlis, Dersim ve Şırnak’ı alamadığı gibi totalde de belediye sayısını 2014 seçimlerinin çok çok altına düşürdü. Sebep ne olursa olsun, Diyarbakır ve Batman dışındaki kazandığı bütün illerde de oy oranları bir önceki genel ve yerel seçimlerine göre düşmüştür.

Özetleyecek olursak; seçimin kazananı İmamoğlu, Maçoğlu, CHP ve biraz da MHP.
İstanbul’da Millet ve İmamoğlu,
Ankara’da CHP,
Dersim’de Komünist Başkan,
Şırnak’ta Güvenlik güçleri,
Ve Rize’de AKP kazanmıştır.
Metropolleri Kürtler kazandırmıştır.

Seçimin kaybedeni Erdoğan, AKP’dir. Ve bir az da HDP…
İstanbul’u Erdoğan,
Ankara’yı AKP,
Dersim’i HDP,
Balıkkesir’i İYİ Parti kaybetmiştir.
Zulüm, baskı, zorbalık, tehdit, gasp kaybetmiştir.
Yazımıza “inşallah ülke kazanmıştır” diye son verelim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PATCH ADAMS FİLMİNİN ANALİZİ: Gülümsemek En İyi Tedavidir

KÜLTÜREL REKREASYON FAALİYETLERİ VE TURİST REHBERLİĞİ: GELENEKSEL DANSLAR, FESTİVALLER VE YEREL KÜLTÜRE DAYALI REKREASYON AKTİVİTELERİNİN YÖNETİMİ

KÜRT ULUSALCI MEDYANIN NEVRUZ ALGISI: “ÖZGÜR GÜNDEM VE AZADIYA WELAT GAZETELERİ ÜZERİNDEN BİR SÖYLEM ANALİZİ”