YENİ ÇAĞIN EN ETKİLİ KURUMSAL İLETİŞİM ARACI: SOSYAL MEDYA

Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki baş döndürücü gelişmeler, bireylerin bu gelişmeleri yakından takip etmesine ve yaygın bir şekilde kullanmasına yol açan bir süreci beraberinde getirmiştir. Özellikle 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren gelişmeye başlayan, günümüze damgasını vuran ve etkisi altına alan bilgi teknolojileri insan yaşamını hem olumlu hem de olumsuz yönde etkilemiştir. Yeni kuşak tarafından çok yoğun bir şekilde takip edilen ve kullanılan bu teknolojiler, iletişim başta olmak üzere sosyal ilişkiler, eğitim, kültür, ekonomi gibi hayatın her alanına nüfuz etmiştir. Bilgi teknolojilerinin kullanım kolaylığının artması, etki alanın genişlemesi, uyum süresinin kısalması, maliyetlerin düşmesi ve bu teknolojilere özgü kullanım kültürünün oluşması bireyin günlük yaşamını, kurumların ise işleyişlerini önemli ölçüde etkisi altına almıştır.

İletişim teknolojilerindeki hızlı gelişim ve değişim, özellikle son 10 yılda interneti günlük yaşamın doğal bir parçası haline getirmiş ve kullanım alanını genişletmiştir. İnternetin sunduğu yeni imkânlar, kullanıcıya bol seçenekli, yeni ve etkileşimli bir dünyanın kapılarını açmaktadır. Ford Company Müdürü Monthy, “Eğer Facebook, bir ülke olsaydı, Çin ve Hindistan’dan sonra dünyanın üçüncü büyük ülkesi olurdu” (Çakır, 2013: 22-23) ifadesiyle sosyal ağları büyük devletlerin gücüyle kıyaslaması; internet, mobil cihazlar ve sosyal ağların gerçekleştirdiği iletişim devrimini gözler önüne sermektedir.

Yeni teknolojilerin sunduğu iletişim olanakları doğrultusunda ortaya çıkan en önemli fırsat, zaman ve mekân kısıtlarının ortadan kalkması ve etkileşim ortamının oluşturulmasıdır. Geleneksel iletişim, yerini toplumsal konumun ve fiziksel mekânın yeniden tanımlandığı dijital temelli sosyal medya ortamlarına bırakmıştır (Timisi, 2003: 15-16). Bu yeni mecra insanların ulaşmak istedikleri her şeye kolay yollardan ulaşabilmelerine fırsatı vermektedir. Sosyal medyanın geniş yelpazesi içinde fikirler, bilgiler, paylaşımlar ve istekler daha çabuk ilerleyebilmektedir. Geleneksel medyanın sağladığı neredeyse bütün olanakları artık sosyal medya araçlarının internet sayesinde online olduğu bilgisayarlar, tabletler, özellikli cep telefonları sağlayabilmektedir.

Hızla gelişen teknolojilerin iletişim etkinliğini değişime uğratmıştır. Mağara yazılarından dijital altyapılı iletişime kadar uzanan süreçte, insanların hem iletişim kurma şekilleri hem de nedenleri farklılaşmıştır. McLuhan'ın “Araç mesajdır” (Üçer, 2016: 2) sözü, iletişimin gerçekleştirildiği araçların algıları, düşünce yapılarını şekillendirebildiğini ifade etmektedir. Bu bağlamda etkileşimli yapısıyla kullanıcıyı aktif bir içerik geliştiricisi haline getiren sosyal medya, kurumsal iletişim çalışmalarının yapısını da etkilemiştir. Yeni iletişim teknolojileriyle kurumsal iletişim çalışmalarının da gözdesi haline gelen sosyal platformları ile bilgilenmek, iletişime geçmek, tanıtım yapmak gibi faaliyetleri yerine getirmektedir. Sosyal ağ ortamları, internet erişimi olan her kullanıcıya zaman ve mekândan bağımsız olarak içerik oluşturma, değiştirme, yorumlama ve değerlendirme olanağı sağlamıştır.

Kurumsal iletişim çalışmaları, kurumlar için hayati öneme sahiptir. Kurumsal iletişim faaliyetlerinin en önemli ayakları kurumun itibarını, imajını, markalarını yönetmektir. Sosyal medyanın tüm bu stratejik yönetim sürecinin en önemli kanallarından biri haline gelmesi nedeniyle kurumsal iletişimin de ilgi alanına girmiştir. Kurumsal iletişim birimleri de sosyal medyanın getirdiği kolaylıkları ve vaat ettiği etkin iletişim faaliyetleri nedeniyle artık birçok çalışmasını sosyal medya aracılığıyla gerçekleştirmektedir.

Sosyal medyanın bir kartopu gibi katlanarak büyümesi, organizasyonların dikkatinden kaçmamaktadır. Hedef kitlesi genç kuşak olan birçok kurum sosyal medya üzerinden reklam ve halkla ilişkiler gibi iletişim faaliyetlerinde bulunmaktadır. Bu anlamda üniversiteler de kurumsal iletişim çalışmalarının yönetilmesi sürecinde sosyal medyanın gücünden faydalanmaktadır. Üniversitelerin hazırladıkları mesajları temel hedef grupları sayılan öğrencilere gönderecek olması ve bu kitlenin internette geçirdikleri 7 saatlik (wearesocial.com, 2018) zaman diliminin %67’sini sosyal medya da geçiriyor (Tektaş, 2014: 861) olması üniversitelerin iletişim çalışmaları sürecinde sosyal medyayı birincil tanıtım kanalı haline getirmiştir. Bugün birçok üniversite sosyal medya hesapları üzerinde aday öğrencilere akademik kalitesini, altyapısal zenginliklerini, sosyal-sportif-kültürel-burs imkânlarını aktarmaktadır.

REFERANSLAR: